Futbol sadece bugünün yıldızlarını değil, yarının umutlarını da sahneye çıkarır. İşte tam da bu noktada “U19” yaş grubu, futboldaki en kritik basamaklardan biri olarak öne çıkıyor. Belki de futbolun en sessiz ama en çetin arenası burasıdır: U19 liginde Ne tribünler dolup taşar, ne de medyanın gözü sürekli bu çocukların üzerinde olur .
Ama yeşil sahada, futbolun geleceği bu kategoride şekillenir. A takımda bütün taraftarların gözü bu takımda alt yapıdan futbolcu yokmudurdadır aslında bizler taraftar olarak hiç bir zaman alt yapı maçları ile ilgilenmez haberdar dahi olmayız hocalar dahil kimsenin ismlerini dahi bilmeyiz ama kurtuluş yolumuz daima alt yapıdadır takım ne zamna başarısızlık yaşasa gözler alt yapıya döner gençler oynasa böyle olmazdı denir bu söz adeta trübinlerde ata sözü haline gelmiştir hiç bir kulup yönetici cıkmaza girilmediği sürece alt yapıya dönüp bakmaz bizler bu bakış açımızı ve düşünce tarzımızı değiştirmediğimiz müddetce bir adım geri gitmeye mahkumuz…
Birçok kişi altyapıyı sadece futbolcu üretim merkezi olarak görür. Oysa altyapı, bir kültürün inşa edildiği yerdir. U19 takımları bu kültürün son sınıfıdır. U16-U17-U19 yaş arası genç oyuncular, çocukluktan çıkmış ama henüz profesyonel sahneye adım atmamışlardır. Tam anlamıyla geçiş sürecindedirler. Ergenlik döneminde olan bu cocuklara verilen eğitim, gösterilen ilgi ya da yapılan ihmal, bir gencin ileride yaşam tarzında ve futbolculuk kariyerini doğrudan etkiler.
U16 ve U17 den sonra artık U19 seviyesinde işler ciddidir. Fiziksel güç ön plana çıkar, taktik bilgi derinleşir. Sahada artık çalım atan değil, doğru karar veren oyuncular fark yaratır. Antrenman disiplini, uyku düzeni, beslenme alışkanlığı… Her şey profesyonel futbolun gerekliliklerine göre ayarlanır. U19’da ayakta kalan oyuncu, bir sonraki adıma—belki de A takıma—hazır demektir.
Dünya futboluna baktığımızda, yıldız isminlerin bu seviyede parladığını görüyoruz.
Ancak bu seviyeye gereken önem hâlâ her kulüpte yeterince veriliyor mu, tartışılır. U16 ve U17 den sonra U19’un bir “bekleme salonu” değil, bir “hazırlık sahnesi” olduğu unutulmamalı. Mesleğinde uzman kişilerce Oyunculara sadece fiziksel değil, mental olarak da destek verilmelidir Zira bu yaş grubu, futbolun sadece oyun değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğunu öğrenmeye başladığı dönemlerlerde sadece futbollu değil içinde bulunduğu kulup kulturu ve terbiyesini birlikte alarak futbolu ilşe özleştirmesi bunu ilerdeki yaşamına doğru aktarmalıdır
Futbolu sadece bugünün skorlarıyla değil, yarının umutlarıyla da düşünmeliyiz. U16-U17 den sonra U19 o umudun filizlendiği en kıymetli alanlardan biridir. Belki o günkü maçın sonucu kimsenin umurunda olmaz ama sahadaki genç, belki bir yıl sonra milyonları peşinden sürükleyecek bir yıldız haline gelecek.
Unutmayalım, her yıldız futbola bir yerden başlamış bir zamanlar U19 formasını giymiştir
Yazan : Ahmet BORA