GÖLÜN ADI VAR, KENDİ YOK! TABİAT PARKI İLAN EDİLDİ
“DOKTOR BALIKLAR” ŞİFA VEREMEYECEK Mİ?
Sivas’ın Kangal ilçesinde başta sedef ve egzama hastalıkları olmak üzere pek çok deri hastalığına şifa
sunan Kangal Balıklı Kaplıcası, Ocak ayından bu yana mühürlü iken Cumhurbaşkanlığı’nın ani kararı
ile içinde göl olmamasına karşın “Balıklıgöl Tabiat Parkı” olarak ilan edildi. Karar ile Sivas’ın olduğu
kadar Türkiye’nin dünyaca tanınan bir markası haline gelen “Balığı Doktor, Suyu İlaç” sloganıyla şifa
dağıtan Balıklı Kaplıca’nın akıbetinin ne olacağı sorusu yanıtsız kaldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, Cumhurbaşkanı kararından sonra hem doğal şifa arayan
vatandaşların hakkını hem de bölgedeki sağlık turizmini olumsuz etkileyeceği endişelerini gündeme
taşıdı.
ANKARA
Sivas’ın Kangal ilçesinde dünyaca ünlü “doktor balıklar” olarak da bilinen başta sedef ve egzama
hastalıkları olmak üzere pek çok deri hastalığına şifa sunan Kangal Balıklı Kaplıcası, Ocak ayından bu
yana mühürlü iken Cumhurbaşkanlığı’nın ani kararıyla içinde olmadığı halde “Balıklıgöl Tabiat
Parkı” olarak ilan edildi. Cumhurbaşkanı kararından sonra hem doğal şifa arayan vatandaşların
hakkını hem de bölgedeki sağlık turizmini olumsuz etkileyeceği endişesi oldu. CHP Genel Başkan
Yardımcısı Ulaş Karasu, sağlık arayan vatandaşların taleplerini ve “doktor balıkların” durumunu
Meclis gündemine taşıdı.
Dünyaca ünlü doktor balıklar olarak bilinen başta sedef ve egzama hastalıkları olmak üzere pek çok
deri hastalığına şifa sunan Kangal Balıklı Kaplıcası, işletmenin iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı
bulunmadığı gerekçesiyle 31 Ocak 2025 tarihinde mühürlendi. Bu mühürleme işlemi sırasında tedavi
gören çok sayıda hasta, adeta kapı dışarı edilirken eksik görülen hususların giderilmesi için herhangi
bir süre tanınmadı.
Mülkiyeti Sivas İl Özel İdaresi’ne ait olan kaplıcanın, tesis içerisindeki yapıların büyük kısmı da İl
Özel İdaresi tarafından inşa edilmişti. 1995 yılında özel bir şirket tarafından 30 yıllığına “yap-işlet-
devret” modeliyle kiralanan kaplıcada, mevcut otelin yanı sıra bir otel daha inşa edilerek birçok
yatırım hayata geçirildi. Yapılar devlet eliyle inşa edildiği için pek çok benzer yapıda olduğu gibi
burada da Yapı Kullanım Belgesi eksikliği yaşandı. Ayrıca, Kangal Belediyesi ile İl Özel İdaresi
arasında yaşanan mücavir alan ihtilafları nedeniyle firma, defalarca yetkililere başvuruda bulunmasına
rağmen işletme açma ve çalıştırma ruhsatı alamadı.
KAPLICA NE OLACAK?
Gelinen noktada, 13 Temmuz tarihinde Cumhurbaşkanı Kararı ile alan Tabiat Parkı olarak ilan edildi.
Birçok bilim insanı tarafından araştırılmış, hakkında akademik çalışmalar yapılmış olan ve bugüne dek
en iyi şekilde korunmuş olan bu alandan yararlanan hastaların ve kaplıcanın durumunun ne olacağı
soru işareti olarak kaldı. Kaplıcadan yararlanmak isteyen vatandaşlar ile 5686 sayılı yasa uyarınca
2039 yılına kadar kaplıca suyu işletme hakkının sahibi olan firmanın temsilcileri de gelişmelere tepki
gösterirken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu konuyu Meclis gündemine getirdi.
VATANDAŞLAR HİZMET ALAMAYACAK MI
Cumhurbaşkanı kararından sonra, kaplıcada doğal şifa arayan vatandaşların hakkının hem de
bölgedeki sağlık turizminin olumsuz etkileyeceği endişesinin olduğunu vurgulayan Karasu, gerek
Ocak ayından bu yana ve gerekse de alınan Cumhurbaşkanı kararıyla hem vatandaşların hem de
işletmecinin geri dönülemez zararları olduğuna dikkat çekti. “Balıklı Kaplıca bir göl değildir. Buna
rağmen ani bir Cumhurbaşkanı kararıyla ‘Balıklıgöl’ adı verilerek tabiat parkı ilan edildi. Kaplıca,
dünyada eşi benzeri olmayan jeotermal kaynakları ve Sivas’ın bir marka değeri olan ‘doktor balıkları’
ile tescilli bir sağlık merkezidir” diyen Karasu, “Bu kaplıca, Sağlık Bakanlığı denetiminde ilgili
mevzuat uyarınca verilmiş geçerli su işletme ruhsatıyla faaliyet gösteren bir alandır. Buradan her yıl
binlerce vatandaş yararlanırken hem mühürleme kararı, hem de Cumhurbaşkanı kararının arkasında
başka hesapların da yattığı gibi bir fikri uyandırıyor. Yoksa işletmeciyi buralardan çıkarmak için mi bu
kararlar ardı ardına alındı? Halkın kilometrelerce uzaklardan gelerek şifa aradığı bu güzelim alanın
göz göre göre heba olmasına izin veremeyiz” dedi.
YILMAZ’A SORDU
Kararın hem şifa arayan vatandaşların hakkını hem de bölgedeki sağlık turizmini olumsuz
etkileyebileceğini vurgulayan Karasu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a özetle şu soruları
sordu:
“Mühürleme işlemi nedeniyle, tedavi gören hastaların adeta kapı dışarı edildiği iddiası doğru
mudur, bu vatandaşlarımızın sağlığına da kast eden bu uygulama nedeniyle vatandaşlarımızın
yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi adına yapılan iş ve işlemler nelerdir?
Mühürlemeye gerekçe olan ve eksik görülen hususların giderilmesi için işletmeye herhangi bir
süre tanınmış mıdır? Eksik hususlar ve tanınmış belirtilen süre nedir? Tanınmamış ise
gerekçesi nedir?
Kangal Balıklıgöl Tabiat Parkı olarak ilan edilen alan içerisinde Kangal Balıklı Kaplıcası
bulunmakta mıdır? Bulunuyor ise kiralama işlemine konu olan 30 yıllık işletme süresi ne
olacaktır? İşletmenin kazanılmış hakları ne olacaktır?
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu kapsamında, söz konusu
alanda herhangi bir göl bulunmamasına rağmen, 2039 yılına kadar geçerli olan su işletme
ruhsatına sahip bir kaplıca işletmesi bulunmaktadır. Bu ruhsat, Kanun’un 15. maddesi
uyarınca, 500 hektarlık blok bir saha için verilmiştir. Ancak aynı Kanun’un 4. ve 5. maddeleri,
jeotermal kaynakların korunarak, verimli kullanılması ve sağlık amacıyla değerlendirilmesini
zorunlu kılmaktadır. Kaplıca işletmesinin 2039 yılına kadar ruhsatlı olduğu ve sağlık
turizmine hizmet ettiği bu alanda, göl bulunmadığı halde asırlardır bilinen adının değiştirilerek
“Balıklıgöl Tabiat Parkı” ilanı yapılması 5686 sayılı Kanun’un hangi maddesiyle uyum
içerisindedir?
Cumhurbaşkanı Kararı ile doğrudan hastalara ve insan sağlığına yönelik hizmet veren
alanların tasarrufu ne olacaktır? Karar ile kaplıcada hem doğal şifa arayan vatandaşların hakkı
hem de bölgedeki sağlık turizmi olumsuz etkilemeyecek midir? Bu konuda yapılan bir
planlama, çalışma vb. bulunmakta mıdır? Olacak mıdır?
Alınan Cumhurbaşkanlığı kararı öncesinde, park ilanı konusunda yapılan çalışmalar, raporlar
vb. bulunmakta mıdır? Bulunuyor ise karar için neden bu kadar beklenmiştir? Bazı
milletvekillerinin ve bürokratların bu konuda herhangi bir dahli ya da girişimi olmuş mudur?”