Bir Sokak Köşesinde Unutulan Canlar

Her sabah aynı sokaklardan geçiyoruz. Aynı kaldırımlarda yürüyor, aynı ışıklarda bekliyoruz. Ama o sokakların köşelerinde sessizce var olmaya çalışan canları gerçekten görüyor muyuz? Gözlerini güneşe kısıp bir köşeye kıvrılmış, açlıktan karnı içe çökmüş bir köpek… Ya da çöp kutularının başında umutsuzca yiyecek arayan bir kedi… Biz kendi telaşımıza kapılmışken, onlar bir kap suya, biraz mamaya ve bir parça şefkate muhtaç bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor.

Toplum olarak ne yazık ki alışkanlık hâline gelmiş bir ilgisizlik içindeyiz. Bir canlının acısını görmezden gelmek, neredeyse sıradanlaştı. “Ben yapmasam, başkası yapar” düşüncesiyle geçtiğimiz her sokakta, bir hayvan bir öğün daha aç kalıyor. Oysa vicdan tam da burada devreye girmeli. İnsanı insan yapan, yalnızca kendine değil, çevresine karşı da duyduğu sorumluluktur.

Bir kap mamaya ya da suya tekme atarak geçen bir toplumun vicdanı elbette sorgulanmalıdır. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen bir peygamberin ümmeti olarak bu sözü sadece insanlara indirgemek, merhamet duygusunun özünü yok saymaktır. Açlık, susuzluk, acı sadece insana ait değildir; merhamet de sadece insan için değildir.

Barınakların yetersizliği, yerel yönetimlerin geçici çözümleri, gönüllülerin sınırlı imkânları bu sorunu ortadan kaldırmıyor. Sokakta yaşayan her canlı, her gün ölümle yaşam arasında bir çizgide yürüyor. Kışın ayazı, yazın sıcağı onların kaderi olmamalı. Bu, bizim ihmalkârlığımızın açık bir sonucudur.

Bu yazıyı okurken belki de sokağınızın başındaki köpek boş su kabına bakıyordur. Ya da her sabah camınıza gelen kedi bugün gelmemiştir… Belki de artık gelemiyordur. İşte tam o anda durup düşünmek gerek: Bir kap su ya da mama ile bir hayat kurtarabilecekken neden hâlâ hareketsiziz?

Unutmayalım; sokak hayvanları bizim misafirimiz değil, komşularımızdır. Onlara sırtımızı dönmek sadece onları değil, toplum olarak vicdanımızı da örseler. Herkes küçük bir adım atsa, belki de artık hiçbir can “görülmemekten” acı çekmez.

Bir kap su, bir kap mama, bir kalp dolusu merhamet… Hepsi elimizde. Sadece bir el atmak yeterli.

Eda Sinem Bora

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerik korunuyor !!